Bibliyoterapi
Pisagorcu Geleneği’nden: Theages – Erdemler Hakkında
Frontispiece from volume 5 (of 6) of Sylvain Marechal’s ‘ Voyages de Pythagore’
Paris, 1798, Engraving by Louis-Michel Halbou, from our Via-HYGEIA library.
*
Çeviri: Nalan Özkan Lecerf
‘Tüm erdemlerin üç ilkesi vardır: Bilgi, güç ve kasıtlı seçim. Tefekkür etmek ve bazı şeyler hakkında yargı oluşturmak için bilgiye; varlığımızı türettiğimiz, eylemlerimize istikrar kazandırmak için doğadan gelen güce; seçimlerimizin nesnelerine yönelip tutunmak için ruhun eli olan kasıtlı seçime başvururuz.
Ruh muhakeme eden güç, öfke ve tutkuya bölünmüştür. Muhakeme eden güç bilgiyi yönetir, öfke dürtüyle ilgilenir, tutku ise ruhun düşkünlüklerine cesurca hükmeder. Söz konusu üç parça tek bir eylemde buluştuğunda, birleşmiş bir enerji sergilediklerinde ruhta uyum ve erdem belirler. Kışkırtma sebebiyle ayrı düştüklerinde uyumsuzluk ve kusur meydana gelir.
Muhakeme gücü ruhun irrasyonel kısmına hâkim olduğunda dayanıklılık ve ölçülülük üretilir; ancak bu ağrıların devam etmesindeki dayanıklılık ve var olmayan zevklerin ölçülülüğüdür. Ancak ruhun irrasyonel parçaları ruhun muhakeme gücüne hâkim olduklarında acıdan kurtulma konusunda dişil bir yumuşaklık ve zevklere yenilme konusunda bir haz üretilir. Ruhun iyi tarafı galip geldiğinde daha az mükemmel olan parça kontrol altındadır; ilki yön gösterir, diğeri takip eder, ikisi de buna razı olur ve anlaşır, o zaman tüm ruhta erdem ve tüm iyi yönler üretilmiş olur. Başka bir deyişle ruhun iştah açıcı tarafı muhakeme gücünü takip ettiğinde ölçülülük meydana gelir; kolay sinirlenen parçayla bu söz konusu olduğunda cesaret ortaya çıkar; bu ruhun tüm parçalarına yerleştiğinde sonucu adalettir. Ruhun tüm kusur ve erdemlerini bir birinden ayıran adalettir. Adalet kurulmuş bir düzen ve ruhun tüm parçalarının organize edilmiş hali olup, mükemmel ve üstün bir erdemdir; çok iyi olanı içerirken ruhun diğer parçaları onsuz var olamaz. Bundan dolayı Adalet hem tanrılara hem de insanlara olan yetkisi büyüktür. Hem tümü ve Evren’i, hem de tanrılarla insanları bir arada tuttuğu bağları içerir (Eflatun, “Gorgias” ile karşılaştır, bölüm 507e). Gökseller arasında Themis, dünyasallar arasında Dike, insanlar arasında ise Kanun olarak bilinir. Bunlar Adaletin üstün bir erdem olduğuna işaret eden sembollerden başka bir şey değildir. Erdem, tefekkür ve yargılamayı içerdiğinde bilgelik; korkunç şeyleri barındırdığında cesaret; zevki dizginlediğinde ölçülülük ve komşularımızı yaralamaktan alıkoyuyorsa adalet olarak bilinir.
Erdeme itaat mantığı temel alır, dolayısıyla ihlal de onun tersini. Uygunluk olması gerekendir. Bu varlığa bir ekleme veya varlıktan bir eksiltme gerektirmez. Uygunsuz olan kendini iki şekilde gösterir: Taşkınlık ve kusur. Taşkınlık aşırı titizliktir ve yoksunluğu gevşeklik. Erdem uygunluğu alışkanlık haline getirmektir. Dolayısıyla hem bir doruk noktası hem de uygun olan şeylerin ortasıdır. Onlar birer araçtır, çünkü taşkınlık ve yoksunluğun arasında yer alırlar; onlar doruk noktasıdır çünkü ne artışa ne de eksilmeye dayanırlar, sadece olması gerekenlerdir.’
*
***
Bir yanıt yazın