Bibliyoterapi
Plotinus ve Ruhun Güzelliğini Ortaya Çıkarmak
Venüs’ün Doğuşu Sandro Botticelli 1486, Uffizi Müzesi.
*
Çevirmen: Emir Abdülkadir İnanç
‘‘Manevi uygulamaların Plotinus’un felsefesinde son derece önemli bir yeri vardır.Bunun en iyi örneği Plotinus’un ruhun özünü ve maddiyattan bağımsız oluşunu tanımladığı biçemde gözlenebilir. Eğer ruhun maddiyattan bağımsız olduğundan şüphe ediyorsak, ruhu bilinçdışı arzular, şiddetli duygular ve tutkularla dolu görmeye alışageldiğimiz içindir:
“Bir şeyi özüyle anlamak istiyorsak onu en saf haliyle incelemeliyiz; zira, özünün üzerine gelen her eklenti o şeyin bilinmesine birer engeldir. Ruhu gerçekten ona ait olmayanlardan arındır ve öyle incele; daha doğrusu kendi üstlendiğin yükleri kaldır ve kendini incele, ölümsüzlüğüne gönülden inanacaksın”.
“Eğer hala kendi güzelliğini görmüyorsan, kendini güzel olmaya mecbur bir heykeli yontan bir heykeltraş gibi gör. Heykeltraş heykelin bir kısmını budar, başka birini yontur, belli bir bölgesini düzleştirir, bir diğerini temizler, ta ki heykelin içindeki yüz güzelliğini ortaya çıkarana kadar. Aynı şekilde sende kendi içinde gereksiz ne varsa kaldır, yamuk olanı düzelt, karanlıkta ne kalmışsa ışıldar hale getir ve erdemin ilahi berraklığıyla ışıldayana kadar kendi heykelini yontmayı bırakma. Berrak hale geldiğinde ve içinde sana karışmış yabancı bir şey kalmadığında […] Kendinin bu hale geldiğini gördüğünde odaklanarak bak. Sadece böyle bir göz Güzelliği izleyebilir. Burada ruhun maddeden bağımsız oluşunun ispatının yaşayan bir deneyime dönüştüğünü görüyoruz. Ruhun ölümsüz ve maddeden bağımsız olduğunu kendini ruhun hakikatini saklayan tutkulardan arındıran ve özgürleştiren kişi anlayabilir. Sadece ruhu değil Aklı Külli’yi bilmek için de yine manevi pratiklere başvurulmalıdır; bilhassa da her şeyin ilkesi olan Bir’i bilmek için.”
Burada Plotinus Bir’den bahsederken öğretinin dışa vurarak dillendirdiği nesneyle gerçekten İyiyi somut olarak bilmeye götüren yolu açıkça birbirinden ayırır. “Öğreti bizi onun hakkında, benzetmelerle, nefy etmeyle, ondan feyz olan bilgilerle eğitir. Arınma, erdemler, içsel tertip ve düzeni sağlama, akli dünyada yükselme bizi ona götürür…” Plotinus sadece İyiyi bilmeyi değil O’nunla bir olmayı hedefleyen manevi uygulamaları sayfalarca tasvir etmiştir. Sabit biçimde düşünmekten kaçınılmalı, ruhun tüm belirginleşmiş kalıpları soyulmalı, ve tüm eşya uzaklaştırılmalı. İşte o zaman, anlık bir şimşek gibi, “ben” başkalaşır. “Gören artık görüşündeki nesneyi görmez olur, çünkü o anda kendini gördüğünden ayrıştırmaz; artık iki şey tasavvur etmiyordur, gören bütünüyle başkalaşmıştır. Ne artık kendidir ne de kendindedir, bir dairenin merkezi ötekinin üzerine geldiğinde olduğu gibi Bir’leşmiştir.”
*
***
Bir yanıt yazın