Bibliyoterapi
Şah Damarından Yakın – Muhyiddin İbnü’l-Arabî
‘O Lord’ , painted by Mahmoud Farshchian in 2002.
*
Çeviri: Nalan Özkan Lecerf
‘Dinleme ve yanıtlama konusunda Kendine bir yakınlık atfetmesi, Kendisini insana ‘şah damarından yakın’ olarak betimlemesiyle benzeşmektedir (8). Burada Kendi kuluna olan Kendi yakınlığını, insanın kendisine olan yakınlıkla karşılaştırmaktadır. İnsan kendine bir şey yapma konusunda soru sorduğunda ve ondan sonra yaptığında, sorma ve sadece dinleme olan yanıtlama arasında bir zaman boşluğu yoktur. Sorma anı aslında yanıtlama anının ta kendisidir. Dolayısıyla Allah’ın Kendi kuluna yanıt verme konusundaki yakınlığı, kulun kendine yanıt verme konusundaki yakınlıktır [onunla özdeştir]. O zaman [diyebiliriz ki] herhangi bir durumda kendisine sorduğu şey, özel bir ihtiyaç olarak RAB’ine sordu şeyle benzeşmektedir.’ (8) Kuran 50:16
*
‘Dua gizli ve özel bir sohbet olduğundan bir yalvarma veya hatırlamadır (dhikr). Her kim Allah’ı hatırlarsa kendini Allah’la oturur bulur ve Allah onunla İlahi geleneğe göre oturur: ‘Her kim Beni hatırlarsa onunla otururum.’ Her kim hatırladığı O’nunla kendini oturur bulursa ve içsel bir vizyona sahipse, ‘oturma-arkadaşını’ görür. Bu, tanıklık etme (mushahada) ve vizyondur (ru’ya). Bu içsel kapasiteye sahip değilse, O’nu göremeyecektir. Bu vizyonun duadaki gerçekliği veya yokluğu sayesinde dua eden kişi kendi ruhani derecesini bilecektir.’
*
***
Bir yanıt yazın