Bibliyoterapi
Jean-Baptiste-Claude Delisle de Sales – Orfe Hakkında
Orpheus, as in ‘Le Monde Primitif’, by Antoine Court de Gebelin.
*
Çeviri: Nalan Özkan Lecerf
‘Sadece 4.000 yıl öncesine dayanan gerçek bir tarih eserimiz yoktur ve bunun için insan türünün gençliğini değil de kıtamızın geçirdiği köklü değişiklikleri suçlayabiliriz.
30 asır önce Orfe göçebe ve yamyam Trakyalılara birtakım töre, yasalar ve bir din verdi (a).
O zamanlar Mısır insan bilgisinin merkezi sayılırdı; oraya gidip Hermes’in kitaplarını okudu, İsis’in gizemlerine (b) inisiye oldu ve Yunanistan’a dönüp vatanını kurdu.
Bu yüce insanın liriyle kaplanları ehlileştirdiği söylenirdi: Filozof için bu kendisinin zeki varlıkların ahenginden ahlak türettiği ve bu ahengin tadına varan Trakyalıların kaplandan insana dönüştüğü anlamına gelirdi.
Fiziğin gizemlerine inisiye olan Orfe mucizeler yaratmış olmalıdır; örneğin bitkileri ve insanın mekanizmasını inceleyerek Euridice’i ölümcül bir hastalıktan kurtarabilmiş olabilir, ancak iyileşme dönemini atlatarak onu tekrar hayatına dahil etmek istediğinden Euridice’i kaybeder. Bu olay onu Yeraltı Dünyası’na inmesini teşvik eder, Gluck’un müziği ve Virgil’in şiirleriyle ölümsüz olur.
Sadece mucizelere inanan coşkulu kimselere bakılırsa Orfe inisiye olmayanlara gizemleri gözler önüne serdiği için suçlu bulundu ve bu yüzden onu bir yıldırım çarptı (c); bu mucizenin hikayesi daha sonra Ajax’ın gemi enkazını açıklamak isteyen Yunanlılar ve Romulus’un katilini haklı çıkarmak isteyen Romalılar tarafından tekerrüre uğradı. Kanun yapıcılarını takip etmek üzere kendilerini terk eden eşlerine kızgın olan Trakyalı kadınların ona karşı komplo kurmaları, sarhoş olmaları, cesaret yoksunluğunu kanın histerisiyle telafi etmeye çalışmaları ve bilmeden borçlandıkları adamı korkakça öldürmeleri daha muhtemeldir.
Orfe zamanın saygı duymadığı birçok kitap yazdı: Uzun bir süre Atina’da gizemlerin açılışında okunan ilahiler bile otantikliği inkar edilen dokunulmaz anıtlardır (d).
Felsefi öğretiye göre bu harikulade adam zamanının en iyi gökbilimcisiydi, gezegenlerin gerçek sistemini biliyordu ve birçok dünyanın varoluşunu kağıda döküyordu (e).
Trakyalılara verdiği kemer sıkma politikası çok iyi biliniyor, belki tasarruf önlemlerinden belki de Pisagor ve okulundan asırlar öncesi var olduğundan dolayı. Vatandaşlarını meyve yemeğe zorladı, hatta yumurtaları yasakladı, çünkü onları tavuğun kaynağı olarak görüyordu, bu da daha özenli bir sistemde varlıkların ilkesi anlamına gelmektedir (f). ‘Orfik yaşam biçimi’ olarak bilinen bu düzen yasalarla birlikte Yunan törelerini yumuşatmaya ve insan kanı döken Trakyalıların bundan iğrenmelerine vesile oldu.
Dehasıyla aynı çağda yaşamış olan insanlara üstün olan Orfe ilham almış ancak bunu hiçbir zaman iddia etmeyen bir insan olarak görülürdü, bu yüzden filozof Celcius cesaret edip onu kanun yapıcısı olarak Hristiyanlara tavsiye etti.
Orfik ahlakın temelinde hoşgörü vardı, onu adapte ederek Trakyalı yamyamlar doğa insanı oldular.
Bu insanın teizmi sorun değildi: Orfe’nin bu konuda Marc Aurelius’unki kadar görkemli fikirleri vardı. Hatta bunları şiirlere dökmeye cesaret etti ve o zamana kadar şiir sanatı tanrıların dilinden daha iyisini hak etmemişti. Aşağıdaki mısralar belki de antik çağın bu değerli abidesi hakkında az da olsa fikir verebilir:
‘Nil nehrinin insanları, üstatlarınızı yöneten bu tanrı
Varlıkların kökü ve gövdesidir.
Eli göğü, yeri ve yeraltı dünyasını destekler,
Madde ve Tin özünü paylaşır.
Yıldızdan zerreye adar evreni kucaklayan
Bu engin zincirin halkalarını birleştirir.
Düzenli varlık olarak sesi tohumu üretir.
Hem ilke hem söz olup,
Memphis bilgisi onu gecenin meşalelerinde
Ve günün yıldızında kavrar.
Dünya koynunda güzelliğini gözler önüne serer,
Su yeşilin emayesini canlandırır,
Duyularımızın gücünü koruyan ateş,
Uyanmış göze her şey ilk nedeni anlatır:
Tanrı bir sevgili gibi doğayı gebe bırakmaya gelir.
O nankörlere gelir, ancak çarparak.
Konuşur ve emirleri fısıltı olmaksızın hiçlikten varlığa ve
Tekrar varlıktan hiçliğe taşınır.’
(İskender’e dünyanın sistemi hakkında yazdığı bir mektupta Aristo’nun Orfe’ye atfedilen yazdığı bir ilahinin kesiti, yedinci bölüm, birinci paragraf. Birçok eleştiriye göre Orfe’nin ilahilerinden bize kalanlar başka insanların elinden çıkmıştır; ama kim çevirmiş olduğum bu güzel parçayı bilebilirdi?)
İnsanlar, fethedenler, hatta zaman daha da yıkıcıdır, zaman içinde Orfe’nin kadim teogonisine birçok anlamsızlık eklemiştir. Ancak kutsadığı teizm gizemlerin kutlamalarında bütün olarak korunmuştu. Eğer bu gizemlerin doktrini halka açılsaydı, Yunanistan Socrates’in ölümü için kendini suçlamış olmazdı.’
(Notes are at the bottom of the below French original)
*
Orijinal Fransızca
*
*
*
*
*
*
*
As a bonus,
here is
by Hector Berlioz,
‘La Mort d’Orphée’
Bir yanıt yazın