Bibliyoterapi
Thomas Vaughan’ın Dağ Alegorisi

Arcana XXI, ‘Das Glükliche End’,
from ‘Das Märchen-Tarot’,
by Lisa Hunt.
*
Çeviri: Nalan Özkan Lecerf
‘…Dünya’nın ortasında veya merkezinde, hem küçük hem de büyük olan bir Dağ var. Yumuşak, aynı zamanda sert ve taşlıdır. Uzak ve yakın, ancak Tanrı’nın takdiri ile görünmezdir. İçinde dünyanın değer biçemeyeceği en zengin hazineler saklıdır. Tanrı’nın ihtişamlı görkemine ve insanoğlunun mutluluğuna her zaman karşı çıkan şeytanın gıpta etmesinden dolayı bu Dağ, en zalim canavarlar ve av arayan kuşlarla kuşatılmıştır. Dolayısıyla oraya giden yol, hem çetin hem de tehlikelidir. Bu yüzden bugüne kadar, henüz zamanı gelmediğinden, oraya giden yol ne aranmış, ne de bulunmuştur. Ancak şimdi, nihayet, yol buna layık olanlar tarafından bulunabilecektir. Ancak yine de her insanın öz emeği ve gayretleri söz konusudur.
Bu Dağ’a özel bir gecede, en uzun ve en karanlık gece geldiğinde, gitmelisiniz, ayrıca kendinizi buna dualarla hazırlamalısınız. Sizi Dağ’a götürecek olan yol konusunda ısrarlı olun, ancak kimseye yolun nerede olduğunu sormayın. Sadece yol üzerinde karşılaşacağınız ve kendisini sizlere sunacak olan Rehberinizi takip edin. Ancak onun kim olduğunu bilmeye çalışmayın. Bu Rehber sizi her şeyin sakin ve karanlık olduğu bir gece yarısında Dağ’a götürecek. Kendinizi iradeli, kahramanca bir cesaretle donatın ki, korktuğunuz şeyler başınıza gelip geri çekilmek zorunda kalmayın. Ne bir kılıca, ne de başka fiziksel bir silaha ihtiyacınız vardır. Sadece dürüstçe ve gönülden Tanrı’yı çağırın.
Dağ’ı keşfettiğinizde meydana gelecek olan ilk alamet şudur: Çok şiddetli bir rüzgar Dağ’ı sallayacak ve kayaları paramparça edecek. Aynı zamanda aslan, ejderha ve başka korkunç canavarlarla karşılaşacaksınız. Ancak bunların hiçbirinden korkmayın. Kararlı ve geri dönmeme konusunda ısrarlı olun. Sizi oraya götüren Rehberiniz sayesinde hiçbir kötülüğe uğramayacaksınız. Hazineye gelince, o henüz bulunmadı, ancak çok yakınımızda.
Bu rüzgardan sonra bir deprem meydana gelecek ve rüzgarın bıraktığı her şeyi yıkıp, yerle bir edecek. Düşmeyeceğinizden emin olun. Depremin ardından bir yangın çıkacak, dünyaya ait çöpü yakıp kül edecek ve hazineyi ortaya çıkaracak. Ancak onu henüz göremeyeceksiniz.
Tüm bunlardan sonra, şafak vaktine yakın bir zamanda, inanılmaz bir sakinlik olacak. Seher yıldızının yükseldiğini göreceksiniz, şafak sökecek ve siz büyük bir hazineyi algılayacaksınız. Bu hazinenin içinde bulunan en önemli ve en mükemmel olan şey, yüce bir Tentür’dür. Bu Tentür ile dünyaya dokunulabilir ve kendisi en saf altına dönüşebilir. Eğer ki Tanrı’ya hizmet ediyorsa ve bu bağışlara layıksa.
Rehberinizin size öğretildiği şekilde kullanıldığında bu Tentür yaşlandığınızda sizi gençleştirecektir. Ayrıca bedenlerinizin hiçbir uzvunda bir rahatsızlık hissetmeyeceksiniz. Bu Tentür sayesinde aynı zamanda hayal edilemez bir mükemmelliğin incilerini bulacaksınız.
Mevcut gücünüzden dolayı hiçbir şeyi kendinize atfetmeyin, ancak Rehberinizin size aktaracağı her şeyle mutlu olun. Bahşettiği bu hediyeden ötürü Tanrı’ya sürekli şükredin ve onu dünyevi bir kibir için değil, dünyevi şeylere karşı olan çalışmalarda kullandığınızdan emin olun. Onu dürüstçe kullanın ve sanki ona sahip değilmişsiniz gibi onun tadını çıkarın. İhtiyatlı bir hayat sürün ve tüm günahlardan sakının. Aksi takdirde Rehberiniz sizi terk edecek ve siz bu mutluluktan mahrum edileceksinizdir.
Bir gerçeği bilmek gerekir: Bu Tentür’ü suistismal eden ve insani ilişkileri saf, örnek olacak ve özverili bir şekilde yaşamayan kimse, hem bu menfaati kaybedecek, hem de onu sonrasında geri kazanma umudunu da yitirecektir.’
Kaynak: ‘Lumen de Lumine’,Thomas Vaughan, London-1651.
*

*


***

Bir yanıt yazın