Bibliyoterapi
Proklos’un Tanrıya Övgüsü ve Proklos’un Kısa Şiiri-‘Dionysos’a Övgü’
‘Those that have the Light, must transmit it to others.’
(Caption translation from the Greek by Lefteris Immanuel Heretakis.)
Çevirmen: Emir. A. Inanç
*
Proklos’un Tanrıya Övgüsü,
‘Ey Mutlak Aşkın Olan! (Seni başka hangi isimle çağırabilirim?)
Sen, en yüce şeylerin yegâne sanatı,
Seni sana layık nasıl methedeyim?
Senin Nurunun ışıltısını kelimeler nasıl yansıtabilir? Ey Dillendirilmez Yek Vücud (Vahid).
Bir kelime yoktur ki Sana hakkıyla nişane olsun,
Zira tüm kelamın sebebi Sensin ey Bilinmez Varlık.
Akıl Tabiatını nereden bilebilir? Akıl Seni ne kavrayabilir, ne doğurabilir.
Varlığa gelen her şey, sussun veya konuşsun Seni zikreder.
Varlığa gelen her şey, bilerek veya bilmeyerek Sana tapar.
Yoğun, sivri tüm arzu ve ihtiraslar, sancılı tüm tutkular sadece Sana
duyulan iştiyakın birer ‘Ah’ıdır.
Tüm alemin duası Senindir;
Ayetlerini kendi gönüllerinde sezer ve sükut içinde
ya Aziz diye terennüm ederler.
Her şey Senden zuhur eder.
Bir tek Sensin Samed (ç. n. her türlü istek ve ihtiyacı karşılayacak güce sahip bulunan ama hiçbir kimseye veya hiçbir şeye muhtaç olmayan)
Her şey Sende barınır, Sana sığınır ve dalga dalga Senin üzerinde kabarır.
Zira tüm varlıkların gayesi Sen hem tek başına varsın hem her şeyde varsın.
Ancak ne tek bir şeysin ne de her şey. Ey en çok isimlendirilen,
İsimsiz bir tek Sensin,
Ben Seni nasıl isimlendireyim?
Feleklerdeki hangi Akıl Senin ötedeki Örtü’nün berisini görebilir?
Ben sana dua ederim, lütufkâr ol!
Ey Mutlak Aşkın Olan! Seni başka hangi isimle çağırabilirim?’
*
Orijinal Yunanca
**
Proklos’un Kısa Şiiri-‘Dionysos’a Övgü’
‘Gel gör: Rhegium’un odalarında, sağ elinde bir kadeh sol elinde thyrsus*, sarı saçları ışıldayan sarmaşıklarla iç içe, giydiği tunik deniz kabuklarının kanıyla boyalı** ve ceren*** kürküne sarılı Dionysos “évohé”**** diye haykırır. İçeride gördüğün misafirleriyle duran ev sahibi***** Bacchus’ün [Bakküs’ün] ta kendidir: İyiliksever misafirlerinin duasıyla bayram eder.’
*(ç.n. Ucuna kozalak biçimli bir cisim bağlı bir asa, Hermes nasıl caduceus taşırsa Dionysos’ta thyrse taşır)
**(ç.n. Kendi deneyimimden aktarıyorum: Kaş ve Kalkan arasında kayak turuna katılmıştım. O sırada öğrendim ki antik yaşamda mor/eflatun rengini deniz kabuklarını ezerek elde ederlermiş. Buradaki renk bu mu bilmiyorum ama tabir bu tekniğe ilişkin olabilir)
***(ç.n. Ceren ceylan yavrusudur ama ‘fawn’ geyik yavrusu demektir. Geğiğin olmadığı coğrafyalarda şamanik geyik sembolünün yerini fiziksel olarak benzer yapıdaki ceylan almıştır. Konu hakkında: Zarcone, Thierry: ‘Le Cerf, une symbolique Chrétienne et Musulmane’)
****(ç.n. Yunanca yazılışı: εὐοῖ / euoî. Dionysos’a ait festivallerde ‘şerefe’ der gibi nara. Benzer bir anlamı Mevlevi ayinlerinde de yer alan ‘gülbang’ terimi barındırabilir. Kubbealtı Lugatı: Gülbank çekmek: Belli duâ ve ilâhîleri belli bir usûle göre hep bir ağızdan okumak: Mest olan âşıklar gülbank çekerler (Pir Sultan Abdal))
*****(ç.n. Bulgakov’un Usta ve Margarita adlı eserinde Woland’ın davetiyle Margarita’nın ev sahibeliği yaptığı balonun yer aldığı bölüm hatıra geliveriyor.)
*
Orijinal Yunanca
***
Bir yanıt yazın