Bibliyoterapi
Joséphin Péladan: ‘Yıldızların Oğlu’ndan – ‘Yediye Edilen Dua’

‘The Chaldean Shepherds, inventors of Astronomy’, painting by Eugène Delacroix in the library of the French House of Representatives. © Assemblée Nationale – photo Laurent Lecat.
*
Çeviri: Nalan Özkan Lecerf
‘Introduction To The Occult Sciences’ adlı eser birkaç genel düşünceyle başlar. Péladan Temsilciler Meclisi (Assemblee Nationale) kütüphanesinde bulunan alegorik resimlerin tefekkürüyle yola çıkar. Bir panoda Keldani çobanlar yıldızlara dua eder, bir diğerinde ise bir yolcu tapınağın merdivenlerinden çıkar; görkemli rahipler, sakin ve asilce, ketenden geniş cüppelerinde sığınakların eşiğinde onu selamlar; onlar gizemlerin kadim bekçileridir, resmin adı: ‘Herodotus Babil’e geldi ve Rahibe tarihçenin anahtarlarını sordu’. (Ressam Eugène Delacroix tarafından) ustaca kavranmış olan bu resimler arayış serüveninde başlangıcının ne olduğunu ve ilkel insanlığın esrarlı sezgilerini göstermektedir.

‘Keldani çobanların yıldızlara ettikleri dua’yı temsil eden pano ezoterik öğretisinin uzunluğuyla olağanüstü bir sahneyle paralellik gösterir. Sahne Péladan’ın ‘Théatre de la Rose+Croix’ oyunlarındandır: ‘Yıldızların Oğlu’ (‘Le Fils des Etoiles’). Keldani çobanların ‘Yediye edilen dua’sı meditasyona değerdir; bizi zamanın astrolojik bilgisine inisiye eder ve bize yedi ışığın esrarlı etkisini anlatır.
*
Çobanlar korosu
Oelohil! Tanrıların sevgili oğlu,
Liri al ve bize yıldızlara edilen duayı anlat.
İblisleri kovmak için ezgiler söyle,
Lir ve sesle havayı temizle.
Sürü ve çobanların refahı için
Yedinin uyumlu isimlerini iste.
Oelohil
Hayranlık uyandıran parlaklıklar, görünmez olanın bakışı,
Kehanette bulunmak için vesile, inandıran nedensin,
Serbest gökyüzündeki parlayan deniz fenerleri!
Her biriniz yüce gizemin birer altın harfidir:
Ve ruhumuza nüfuz eden ışınlarınız,
Bize dikkat ve saygı öğretir.
Selam olsun Yediye, büyük yöneticilere
Ve sayısız yıldızlara Görkem!
İlk Koro
Selam olsun Yediye, büyük yöneticilere!
İkinci Koro
Ve sayısız yıldızlara Görkem!
Oelohil
Günahın Ruhu, Ah Ay! Fantezi ve Maceranın ruhu,
Seyahat ve kahinlerin yıldızları,
Sevgi ve gizemin ah o lambası,
Dinlenmek için zaman ve rüyalar veren,
Beyaz ışınlarınla ateşlerimizi söndür; hedeflerimizi yatıştır;
Takipçilerine ilahi ilham ver,
Düşünce ve sessizliğin yıldızı, ah Günah! Ah Ay!
İlk Koro
Gökyüzünün Ruhu, bunu hatırla!
İkinci Koro
Yeryüzünün Ruhu, bunu hatırla!
Oelohil
Şamaş’ın Ruhu! Ah Güneş! Neşe, huzur ve bereketin ruhu,
Yaşamın ve buğdayın Ustası, şekil ve görkemin Ustası,
Mucizelerin arasında mucizevi,
Komploları yok eder ve hayaletleri dağıtır,
Yalancıyı ortaya çıkar, korkularımızı şifalandır,
Ruhlarımızı güçlendir ve buğday kulaklarımızı altına çevir,
Altın ve sanatın kralı, Ah Şamaş! Ah Güneş!
İlk Koro
Gökyüzünün Ruhu, bunu hatırla!
İkinci Koro
Yeryüzünün Ruhu, bunu hatırla!
Oelohil
Adar’ın Ruhu! Ah Satürn! Yüce ve karanlık ruh,
Büyük planların ve uzun çalışmaların Efendisi,
Sabrın ve azmin Ustası,
Aziz yalnızlık, yerçekimine ilham ver, bağımsızlık,
Zamanın bedeli, yaşlanmanın sırrı.
Sade ve bilge yıldız,
Düşünce, yasa ve uzun kuralların Efendisi, Ah Adar! Ah Satürn!
İlk Koro
Gökyüzünün Ruhu, bunu hatırla!
İkinci Koro
Yeryüzünün Ruhu, bunu hatırla!
Oelohil
Merodack’ın Ruhu! Ah Jüpiter! Güç ve merhametin ruhu,
Fazlasıyla cömert Efendi, Tanrıların yararlı kralı,
Tapınak ve sarayın Ustası,
Rahip ve kralların patronu,
Asa ve tacın yıldızı,
Hepimizde layık olanı şereflendirelim, Ah Merodack!
Ah Jüpiter!
İlk Koro
Gökyüzünün Ruhu, bunu hatırla!
İkinci Koro
Yeryüzünün Ruhu, bunu hatırla!
Oelohil
İştar’ın Ruhu! Ah Venüs! Zarafet ve iyiliğin ruhu,
Sevgi ve dâhilerin annesi, gökyüzünün gülümsemesi ve güzelliği,
Tüm koroların Hanımefendisi,
Orman ve kaynakların Hanımefendisi,
Her birimize yoldaşını ver,
Çekici ve bereketli nezaketinizi üzerimize serp,
Yaşamın Tanrıçası, sevginin Tanrıçası, Ah İştar! Ah Venüs!
İlk Koro
Gökyüzünün Ruhu, bunu hatırla!
İkinci Koro
Yeryüzünün Ruhu, bunu hatırla!
Oelohil
Nergal’in Ruhu! Ah Mars! Cesaret ve mücadelenin ruhu,
Parlayan bir kılıçla savaşı çiğneyen,
Cesaret ve şiddetin Efendisi,
Bakışını bizden ayır.
Görkem ve huzurun için,
Uçurumun iblisleriyle savaş, Astral’ın korkunç cinleri,
Demir ve hiddetin yıldızı! Ah Nergal! Ah Mars!
İlk Koro
Gökyüzünün Ruhu, bunu hatırla!
İkinci Koro
Yeryüzünün Ruhu, bunu hatırla!
Oelohil
Nebo’nun Ruhu! Ah Merkür!
Sanatları öğreten, inceliğin ve büyünün ruhu,
Sırların bekçisi, tılsımların Ustası,
Değişken kaderin yargıcı, içimizde genişle
Kahince, ilahi ruh;
Göksel gizemi tahmin etmeye çalışalım.
Zeka, başarı, mucizelerin ruhu, Ah Nebo! Ah Merkür!
İlk Koro
Gökyüzünün Ruhu, bunu hatırla!
İkinci Koro
Yeryüzünün Ruhu, bunu hatırla!
Hepsi birlikte
Selam olsun Yediye, büyük yöneticilere!
Ve sayısız yıldızlara Görkem!
*
Peladan burada kadimlerin eskiden beri astral akışa verdikleri öneminin altını çizer ve ‘Introduction to the Occult Science’ adlı eserinde bunu net bir şekilde açıklar:
‘İlk hayal edenler kahin olup bir araya gelerek ilk rahipliği oluşturdular. Parlak gecede onlar, bu sezgilere sahip olanlar ne gördüler? Ne olağandışı, ne de deneysel bir şey, sadece madde dünyasına ve odaklanmamış göze saklı olan şeyleri fark ettiler: Yaratılmış olan her şeyi bir araya getiren ilişki yasası. Gök- ve yeryüzü, Yaratıcı ve varlık arasındaki kadersel bağı algıladılar. Sonsuz kıtayı keşfettiler, Ahireti. Kardeşleriyle bu bereketli vizyonu paylaşmak istediler ve din başladı. Gizemi açıklamayıp onu Kabul ettiler, böylece zekaya bir ufuk verdiler. Dehaları öncelikle duygusal ve etkileyiciydi; formüller sonradan geldi; soyut olan şeyler kitleler için anlaşılmadığından hurafeler ortaya çıktı ve müthiş bir sadakat ile günümüze kadar sürdü. Alt Britanya’daki büyücü, Niniveh tuğlalarına kazınmış olan tasvirleri tekrarlar.”
Sadece bağnaz ruhlar vahiy edilmiş dinlerin kesin bir bilimin değerine sahip olmadığını bahane eder; bu materyalistler tüm bilimlerin başlangıçta esrarlı olduğu, hem sezgi hem de deneyimin üzerine kurulu olduğunu unuttular; gerçek bilim adamları en büyük buluşların mantık yürütmeden ziyade sezgiyle ortaya çıktığını kabul eder. Esrarlı bilimleri düşünmeye cesaret edenlere Sâr anlayışlı bir tavsiye verir: “İnsan zihninin karanlığa gömülmüş oluşunu anlamak için günümüzün zihinsel alışkanlıklarından kurtulmalıyız. İlk deneyim, zihinsel bir söylev, şiirsel bir ilhama benzer. Başlangıçta düşünce dua, övgü, ‘enosis’tir (büyü)… Bütün uluslarda kutsal kitaplar en eskileridir. İnsan düşüncesi, tıpkı yazıları gibi, Antik Çağ’da teoloji ve etik başlamış olup daha sonra uygulamaya dönük bir büyü şeklini almıştır”.
*
Orijinal Fransız
‘Geçmişte hayattaki olayları yarattığımızı düşünürdüm; bugün biliyorum ki onları sadece takip ediyoruz: Konuşma onayladığını yaratır, ki bunu da onayının yasa ve iradelerin uyumu olan kaderi gerçekleştirdiği ölçüde yapar, İnsanoğlunun yarattığı tek şey rüyalarıdır; Eylemde, sadece diğerleri aracılığıyla başarılı olur.‘
Joséphin Péladan
*
For everything Péladan
with the latest scholarship
by polymath Sasha Chaitow
look
*
Eugène Delacroix’s art
at the French House
of Representative,
More here
***

Bir yanıt yazın